Klozetten Lağım Faresi Çıkar mı? Biliyor musun, geçen gün bir arkadaşım anlattı: “Gece yarısı kalktım, klozet kapağını kapatmayı unutmuşum… ve bir anda… işte… o sesi duydum.” Dedikodudan öte, hepimizin kulak aşina olduğu ama “Gerçek mi, yoksa şehir efsanesi mi?” diye sorup durduğu bir sahne bu: klozetten bir “lağım faresi” çıkması. Bugün birlikte bunun kökenlerine, günümüzde neden hâlâ konuşulduğuna ve gelecekte bu tür durumların nasıl değişebileceğine dair bir geziye çıkalım—evet, biraz ürkütücü ama sonuçta hepimiz merak ediyoruz. Efsanenin Kökenleri ve Bilimsel Gerçekler Birçok şehir efsanesinde klozetten çıkan fare görüntüleri yer alır. Ancak bu düşünce yalnızca bir efsane değil: belirli koşullar altında…
Yorum BırakYeşil Yaşam Rehberi Yazılar
Dışavurumcu Kuram Ne Demek? Felsefi Bir Perspektiften Derinlemesine Bir İnceleme Felsefi Bir Bakışla Dışavurumculuğun Temelleri Felsefenin doğasında, insan ruhunun en derin yönlerini ve evrende var olan varlıkların anlamını sorgulamak bulunur. Dışavurumcu kuram da, bu derin sorgulamaların önemli bir parçası olarak, bireyin içsel dünyasını dışa vurma biçimlerine odaklanır. 20. yüzyılda sanat ve edebiyat alanlarında şekillenen bu kuram, yalnızca estetik bir bakış açısı sunmakla kalmaz, aynı zamanda etik, epistemoloji ve ontoloji alanlarında da derin sorular ortaya koyar. Dışavurumculuk, insanın içsel deneyimlerinin ve duygularının, dünyaya olan bakışını ne şekilde şekillendirdiğini anlamaya çalışır. Bu kuram, felsefi bir perspektiften ele alındığında, insan doğasına ve gerçekliğin…
Yorum BırakCanan Kaftancıoğlu’nun Doğum Yeri Neresi? Psikolojik Bir Mercekten Analiz Bir Psikoloğun Gözünden: İnsan Davranışlarını Çözümlemek İnsanların kimliklerini nasıl inşa ettikleri, psikolojinin en ilgi çekici sorularından biridir. Bir kişinin yaşadığı çevre, eğitim, kültür ve doğduğu yer, onun zihinsel ve duygusal yapısını derinden etkiler. Psikoloji, insan davranışlarını çözümleme sürecinde bu faktörleri göz önünde bulundurur. Peki, bir kişinin doğum yeri, onun kişiliğini nasıl şekillendirir? Bu yazıda, Canan Kaftancıoğlu’nun doğum yeri üzerinden, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektifinden bir analiz yapacağız. İnsanların doğdukları yerle kurdukları bağ, içsel dünyalarını ve toplumsal rollerini nasıl etkiler? Bu soruyu araştırarak, Kaftancıoğlu’nun kişiliği ve toplumsal kimliği üzerine derinlemesine bir…
Yorum Bırak97-4 Askerlik: Türkiye’de Toplumsal Güç İlişkileri ve Vatandaşlık Üzerine Bir Siyaset Bilimi Perspektifi Güç ilişkileri, toplumların hem yapısal hem de davranışsal düzenini şekillendirir. Bir siyaset bilimci olarak, güç ve otoritenin, toplumsal düzeni nasıl inşa ettiğini ve devletin bireyler üzerindeki etkisini incelerken sıkça karşılaştığımız kavramlardan biri, toplumsal cinsiyetin siyasal ve ekonomik temellerde nasıl işlediğidir. Bugün, 97-4 askerlik konusu üzerinden güç ilişkilerini, toplumsal cinsiyet ve vatandaşlık kavramlarını tartışacağım. Peki, 97-4 askerlik ne demek? Türkiye’de askerlik, sadece bir askerlik hizmeti değil, aynı zamanda devletle kurulan ilişki ve toplumsal eşitlik anlayışını da içeren karmaşık bir olgu olarak karşımıza çıkar. Bu yazıda, askerlik hizmetinin, devletin…
Yorum Bırakاشمام: Türk Edebiyatında Aruz Ölçüsünde Bir Teknik Türk edebiyatında, özellikle aruz ölçüsüyle yazılmış şiirlerde, vezin uyumunu sağlamak amacıyla kullanılan tekniklerden biri de “اشمام”dır. Peki, اشمام nedir ve nasıl yapılır? Bu yazıda, اشمامın tanımından tarihsel gelişimine, günümüzdeki akademik tartışmalarına kadar kapsamlı bir bakış sunacağız. — اشمام Nedir? اشمام, Arapça kökenli bir terim olup “koku alma” veya “koklama” anlamına gelir. Edebiyat terimi olarak ise, aruz ölçüsünde kısa olan bir hecenin, ölçü gereği uzun okunması işlemine denir. Bu teknik, Türkçedeki bol miktarda açık heceyi aruz kalıplarına uydurmak için kullanılır. — Tarihsel Arka Plan Aruz ölçüsü, Arapçanın hece yapısına dayalı bir ölçü sistemidir. Arapçada…
Yorum Bırakİtaat Hangi Dil? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Siyasi Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak, her toplumu ve yönetim biçimini incelediğimde bir soru sürekli aklımda dolaşır: İtaat, yalnızca bir sosyal düzenin gerekliliği midir, yoksa güç ilişkilerinin ve iktidarın bir aracı mı? İtaat, dil aracılığıyla şekillenir, çünkü toplumsal düzenin ve iktidarın yapılarını anlamak için insanların kendilerini ifade etme biçimlerine ve iktidar sahiplerinin bu dil üzerinden kurduğu ilişkilerine bakmamız gerekir. Ancak bu dil sadece kelimelerle sınırlı değildir; devletin, kurumların ve ideolojilerin şekillendirdiği bir dil vardır. İtaat, bu dilin içinde, toplumsal normlar ve güç dinamikleriyle örülerek varlık bulur. İtaat, aynı zamanda toplumsal…
Yorum Bırakİslam’ın Şartları Nelerdir? Felsefi Bir Perspektiften Derinlemesine Bir İnceleme Filozofik Bir Bakış Açısıyla İslam’ın Şartları İslam’ın temel şartları, bireyin ruhsal, ahlaki ve toplumsal yönlerinin bir bütün olarak şekillenmesini hedefleyen bir yapıyı ifade eder. Her biri, insanın Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmesi için belirlenen temel kurallardır. Bu şartlar, sadece birer ritüel ya da pratik olmanın ötesinde, ontolojik, epistemolojik ve etik perspektiflerden baktığımızda, insanın kendini anlaması, evrenle ve toplumla ilişkisini kurması adına derin anlamlar taşır. İslam’ın beş şartı, bir bireyin doğru bir yaşam sürmesi için yol gösterici olur. Ancak bu şartlar, bireysel bir düzeyde ne anlama gelir? Allah ile olan ilişkiyi nasıl…
Yorum Bırak“Kaynaklar Sınırlı, Seçimler Önemli” Diyen Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi bilimi bize sürekli olarak sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlar arasında köprü kurmayı öğretir. İpsala (Edirne) örneğinde olduğu gibi, bir ilçenin nüfusu yalnızca bir sayı değildir; bu sayı aynı zamanda bireysel kararların, iş gücü piyasalarının, yatırım ortamının ve toplumsal refah düzeyinin bir aynasıdır. Ancak veriler sınırlı olabilir, seçimler belirsizliklerle doludur ve bu yüzden nüfus büyüklüğüne dair tek başına sayıdan fazlasını okumak gerekir. Bu yazıda İpsala’nın nüfus rakamını bir başlangıç noktası olarak alacak; ardından bu rakamın ekonomi açısından ne anlama geldiğini, bireysel kararlarla toplumsal sonuçların nasıl iç içe geçtiğini ve geleceğe dair hangi senaryoların…
Yorum BırakKüslük Ne Kadar Sürer? Bilimsel Bir Bakış Açısıyla İnceleme Hepimiz zaman zaman küsmüşüzdür. Bazen küçük bir tartışma sonucu, bazen ise daha derin bir hayal kırıklığı nedeniyle sevdiklerimizle aramızdaki bağ kopar. Peki ama, küslük ne kadar sürer? Bu, sadece bir duygusal durum değil, aynı zamanda beynimizin ve vücudumuzun nasıl tepki verdiğiyle de ilgili bir mesele. Bugün bu soruya bilimsel bir gözle bakmak ve küslüğün psikolojik, biyolojik ve sosyal boyutlarını keşfetmek istiyorum. Bilimsel veriler ve araştırmalarla desteklenmiş bazı ilginç bulgulara da değineceğim. Küslük ve Beyin: Duygusal Tepkilerin Fiziksel Temelleri Küslük, aslında beynimizde karmaşık bir duygusal süreç olarak başlar. Birine kırıldığımızda veya ondan…
Yorum BırakIş Yeri mi İşyeri mi? Eğitim Perspektifinden Bir Analiz Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Dilin Rolü İş yeri mi işyeri mi? sorusu, bir eğitimci olarak her zaman ilgimi çeker. Çünkü dil, öğrenme süreçlerinin ve toplumsal etkileşimlerin temel yapı taşlarından biridir. Dilin doğru kullanımı, bireylerin kendilerini ifade etme biçiminden, toplumların değerlerine kadar geniş bir yelpazede etkili olur. Ancak dilin evrimi ve kurallarındaki belirsizlikler, bazen kavramların netleşmesini engelleyebilir. Bu yazıda, dilin öğrenme süreci üzerindeki etkisini, pedagojik yöntemler ışığında inceleyerek, “iş yeri” ve “işyeri” arasındaki farkları anlamaya çalışacağız. Bir eğitimci olarak, dilin dönüştürücü gücünü her geçen gün daha derinden hissediyorum. Öğrenme, sadece bilgi aktarımından…
Yorum Bırak